Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılının ilk çeyreğine ilişkin gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Türkiye ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.5 büyüme kaydetti.
Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH tahmini, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 16.2 artarak 1 trilyon 71 milyar 98 milyar liraya ulaştı.
Ekonomist Dr. Oğuz Demir, katıldığı Halk TV canlı yayınında büyüme rakamlarını değerlendirdi. Demir’in değerlendirmesi şöyle:
“Geçen sene aynı dönemde 100 lira harcamışsanız, 104.5 lira harcadınız demek. Ya da 100 lira gelir elde ettiyseniz 104.5 lira gelir elde ettiniz demektir. 2018’de Türkiye’de TÜİK’in açıkladığı rakamlarda tüketim 156, 2019’da 148, 2020’de 156’ya geri dönmüş. Yani biz 2018’deki refah seviyemize geri döndüğümüz için büyümüş olduk. 2019’a göre büyüdük ama 2018’e göre hiçbir şey değişmiş değil.
Türkiye ekonomisinin yüzde 4.5 büyüdüğü söylenen ilk çeyreğinde işsiz sayısı 4 milyon 300 bin civarında. Martın ikinci yarısı itibariyle ekonomide durgunluk başladı ama buna rağmen yüzde 4.5 büyümüşüz. Nisan ve mayıs çok kötü geçti. Tahminlere yüzde 10’lu rakamlarda daralma görebiliriz. Yüzde 4.5 büyüdüğümüz bir dönemde bizim 4.5 milyon işsizimiz varken, acaba yüzde 10 daraldığımızda nasıl bir işsizlikle karşı karşıya kalırız? Sokaktaki vatandaş için ‘Yüzde 4.5 büyüdük’ demenin bir esprisi yok. Hükümet 2019 yılının ağustos ayından itibaren faizleri hızlı bir şekilde düşürerek, tüketim harcamalarını canlandırarak ve para harcamaya devam ederek büyümeyi zaten 2019’un son çeyreğinde artırmıştı.
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ege Yazgan, Habertürk kanalında şu değerlendirmede bulundu:
“Bu, korona şoku etkisinin çok sınırlı olduğu bir veri. Bu daha çok en son aldığımız yüzde 6’lık büyümeye benzeyen bir veri. Geçen yıldaki baz etkisi dediğimiz, yani negatif büyüme olan dönemlere ait bir büyüme. Bir de bu karakter olarak daha çok kamu harcamaları, iç tüketim, ithalat ağırlıklı bir büyüme. Burada yatırımların katkısı maalesef yok. “
