İzmir’de Seferihisar açıklarında, bugün saat 14.51’de 6.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. İlk başta AFAD’ın 6.6 olarak açıkladığı depremin büyüklüğünü Kandilli Rasathanesi 6.9 olarak revize etti.
Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, İzmir’de meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremi Habertürk canlı yayınında değerlendirdi. İzmir ile ilgili daha önce uyarılar yapıldığını belirten Görür, “Bu konuda benim de Twitter’da bazı uyarılarım olmuştu. Benim dışımda bir takım yer bilimciler İzmir’de deprem bekliyordu. Bize sorulduğunda deprem beklenen yerler arasında İzmir’i de söylüyorduk” ifadelerini kullandı.
Görür, “İzmir’in bir neotektonik yapısı var. Yani bir fay sistemi var. Bu fay, en batıdan başlar. Çeşme, Gülbahçe, Seferihisar ve Tuzla’da kuzeydoğu, güneybatı doğrultusunda faylar var. İzmir yarımadası böyle bölünmüştür. Bu deprem de büyük ölçüde Tuzla fayının deniz içindeki devamında meydana gelmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
Görür, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
“Bu fayların canlı ve aktif olduğunu biliyoruz. Bunlar deprem üretirse bu üzücü olayları görürüz. Bu fayları yerinden kaldıramazsınız ve durduramazsınız. Ancak bu fayların etki alanını inceleyip bunların verebileceği zararın boyutlarını önceden belirleyebilirsiniz. Ona göre de zararı azaltıcı önlemler alırsınız.
Bu fayların etki alanlarını ve üretecekleri depremin büyüklüğünü biliyoruz. O halde yapılacak şey, verebilecekleri zararın azaltılması için deprem gelmeden önce gerekeni yapmaktır.
Tuzla fayı İzmir merkezine doğru da uzanıyor. Bu fay güneybatı ucundan kırılmıştır. Eğer fayın uzunluğu 60-70 kilometreyse, 30-40 kilometresi güneybatı ucunda kırılırsa ve kuzeybatı ucu kırılmamışsa, o zaman İzmir’e doğru bir başka deprem de gelebilir. Ne zaman gelir, söylemek zor. Bir yerde bir fay kırıldığı zaman o fayın kırılmayan kesimine stres transfer edilir. Dolayısıyla orası bir sonraki depremin hedefi haline gelir. Bunu insanları korkutmak için söylemiyorum, uyarı olarak söylüyorum. Belki de böyle olmayabilir. Nereden kırıldığını bilmiyoruz.”
