İstanbul Sözleşmesi nedir? İçeriğinde neler var?
Türkiye, ilk imzacılarından olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile çekildi. Peki, İstanbul Sözleşmesi nedir? İstanbul Sözleşmesi'nin içeriğinde neler var?

Türkiye, İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nden ayrıldı. Söz konusu karar Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yürürlüğe girdi. Peki, İstanbul Sözleşmesi nedir? İstanbul Sözleşmesi’nin içeriğinde neler var? İşte detaylar…
İstanbul Sözleşmesi nedir?
İstanbul Sözleşmesi, kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadele etmek için Avrupa Konseyi tarafından hazırlanmış bir sözleşmedir. Asıl adı “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”dir. Ancak, 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açıldığı için “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinmektedir.
Türkiye’nin de ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi, bugüne kadar 20 ülke tarafından onaylandı. Sözleşmede amacın kadına yönelik her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınların güçlendirilmesi yolu dahil kadın ile erkek arasındaki temel eşitliği teşvik etmek olduğu belirtilmiş. Ayrıca, kadınları her türlü şiddetten korumak, kadınlara yönelik şiddet ve aile şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak amaçlanmıştır.
İstanbul Sözleşmesi’nde, “İşbu Sözleşme hükümlerinin cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka görüşe sahip olma, ulusal veya sosyal menşe, bir ulusal azınlıkla bağ, mülkiyet, doğum, cinsel tercih, cinsel kimlik, yaş, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, gömen ya da mülteci olma durumu veya başka statüler temelinde herhangi bir ayrımcılık olmaksızın Taraflarca uygulanması güvence altına alınmıştır” ifadelerine yer verilmiştir.
Sözleşmede imzacı devletlerin, devlet dışı aktörlerce işlenen ve sözleşme kapsamında yer alan şiddet eylemlerinin gerektiği biçimde önlenmesini, kovuşturulmasını, cezalandırılmasını ve tazmin edilmesini sağlamak üzere gerekli hukuki veya diğer tedbirleri alacağı belirtilmiştir.
Bakan Selçuk’tan İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin açıklama
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Selçuk, “Kadın haklarının teminatı, Anayasamız başta olmak üzere, iç mevzuatımızdaki mevcut düzenlemelerdir. Hukuk sistemimiz ihtiyaca göre yeni düzenlemeleri hayata geçirebilecek kadar dinamik ve güçlüdür. Kadına yönelik şiddet her şeyden önce bir insanlık suçudur ve bu suçla mücadele bir insan hakları meselesidir. Aslolan ilkelerdir. Bu doğrultuda şiddetle mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de yarın da ‘sıfır tolerans’ ilkesi ile kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: İstanbul Sözleşmesi geri gelecek
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, “İktidardaki zorbaya kadınlar dersini verecek. İstanbul sözleşmesi geri gelecek” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu: Sayın Erdoğan için amaç artık millete hizmet değil
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, “Bir gecede daha kısa bir süre önce atadığı Merkez Bankası Başkanını tüm teamülleri ve ekonominin gerçeklerini çiğneyerek görevden almak, amacı genelde aile bireylerine, özelde kadınlara karşı şiddeti engellemek olan ve bizzat Sayın Erdoğan’ın kendi imzasıyla yürürlüğe giren İstanbul sözleşmesinden anayasaya aykırı olarak TBMM’nin onayı olmadan çekilmek, parti kapatma davaları, belediyeye ait yeşil alanların mülkiyetiyle oynamak… Bunların hepsi Türkiye’nin sadece ve sadece kendini düşünen bir zihniyetle yönetildiğini ortaya koyuyor. Sayın Erdoğan için amaç artık millete hizmet değil, herkesi ve her şeyi gerektiğinde istismar ve feda etmek pahasına iktidarda kalmaktır” ifadelerini kullandı.