GündemManşet

Babacan: İnsanlar mutsuz, insanlar aç, insanlar umutsuz

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, "İnsanlar mutsuz, insanlar aç, insanlar umutsuz. Türkiye’nin dört bir yanını geziyorum. 70'ten fazla ile gittim, 100'den fazla ilçeye gittim. Bu ülkenin gençleri geleceklerini artık bu ülkede görmek istemiyor. Yazıktır, günahtır" ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü kabine toplantısında ekonomiye ilişkin yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Babacan, sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında, “İnsanlar mutsuz, insanlar aç, insanlar umutsuz. Türkiye’nin dört bir yanını geziyorum. 70’ten fazla ile gittim, 100’den fazla ilçeye gittim. Bu ülkenin gençleri geleceklerini artık bu ülkede görmek istemiyor. Yazıktır, günahtır. Bu ülkenin ekonomisi sizin oyuncağınız değil. Türkiye, sizin aklınıza gelenleri deneyeceğiniz bir laboratuvar değil. Bu ülkenin haysiyetli insanları da sizin kobayınız değil. Yeter artık” ifadelerini kullandı.

“Ülkemizde ekonomik kurtuluş savaşı falan yok”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ülkemizi bunca tuzaktan, bunca badireden nasıl çıkardıysak, Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız” sözlerine yanıt veren Babacan, “Şu an ülkemizde, bir ekonomik kurtuluş savaşı falan yok arkadaşlar. Kötü yönetimin elinde değersizleşmiş bir Türk Lirası var, itibarını yitirmiş bir Türkiye var” ifadelerini kullandı.

DEVA Partisi lideri, “Hani her fırsatta ‘yerli ve millî’ diyorlar ya, işte bugün kendi kendilerine çıkardıkları gayet ‘yerli ve millî’ bir kriz var. Fakat ne yapıyorlar, kurdaki bu artışı adeta bir kurtuluş savaşı kimliğine büründürmeye çalışıyor. Elinde kuru ekmeği ile kalmış insanları, vatan savunmasındaymış gibi kandırmaya çalışıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

Babacan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Sayın Erdoğan bu ülkeyi ucuz iş gücü merkezi yapmayı planlıyor olabilir”

  • “Cumhurbaşkanı, kur artınca istihdamın artacağına dair, kıymeti kendinden menkul bir tez daha ileri sürmüş. Bu ne demek? Döviz kurunun artmasıyla, şu an zaten aylık 250 doların altına düşmüş olan asgari ücreti daha da düşürerek iş gücünü ucuzlatmak demek. Sayın Erdoğan bu ülkeyi ucuz iş gücü merkezi yapmayı planlıyor olabilir. Madem öyle, çıksın bunu açıkça söylesin. Süslü lafların ardında bu gerçeği gizlemesin. ‘Ben işçilerimizin alın terini ucuzlatarak ekonomiyi yöneteceğim’ desin.”
  • “Biz bu ülkeyi, insan onurunun yok sayıldığı ülkelerden birine çevirmesine müsaade etmeyiz. Özgürlükleri sıfırlayıp ülkeyi içe kapatmasına, insan onurunun ayaklar altına alındığı, insan onuruna aykırı ücretlerle vatandaşını mağdur eden bir devlet uygulamasına izin vermeyiz, veremeyiz.”

“Bilim dışı tezlerinizi artık bir kenara bırakın”

  • “Taraflı, partili cumhurbaşkanı ve akraba bakanın göreve başladığı 2018 yılından bu yana ülkemiz yokuş aşağı yuvarlanıyor. Sayın Erdoğan’ın, tek imzayla, aklına esen her şeyi yapmaya başladığı günden beri yoksullaşıyoruz. 13 sene kabinede Sayın Erdoğan’la beraber görev yapmış birisi olarak buradan kendisine sesleniyorum. Her dar boğazda, 2002 krizinde, 2009 krizinde ekonomiyi teslim ettiği bir arkadaşı olduğunu da hatırlatarak kendisine sesleniyorum; Akıl dışı, bilim dışı tezlerinizi artık bir kenara bırakın. Bu ülke bunların maliyetini çok ağır ödüyor.”
  • “Ülkemizi, 2002 yılındaki krizden çıkaran, 2009 yılındaki krizden çıkaran takımın başında olan arkadaşınız olarak çok net söylüyorum. Ülkemizi bu krizden de yine biz çıkaracağız. Türkiye’yi iddialı ve itibarlı bir ülke yapacağız. Mutlak yoksulluğu bu ülkeden silmiştik, yine sileceğiz. Yalanlara aldanmayın. İktidarın kurguladığı, hakikatten kopmuş propaganda söylemlerine kanmayın. Biz kimseye boyun eğmeyeceğiz, vatandaşımızın da boyun eğmesine müsaade etmeyeceğiz.”

Daha Fazla Göster

İlgili Haberler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu