Ali Babacan kimdir? Nereli, ne mezunu? Biyografisi

Ali Babacan, 4 Nisan 1967‘de Ankara‘da, Hilmi Babacan ve Güner Babacan’ın oğlu olarak dünyaya gözlerini açtı. Eğitim hayatına Kurtuluş İlkokulu’nda başlayan Babacan, daha sonra Ankara TED Koleji’ne kaydoldu. Bu okuldan birincilikle mezun oldu. 1985 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Endüstri Mühendisliği Bölümüne kaydoldu. 1989 yılında okul birincisi olarak mezun oldu.

Üniversiteden mezun olduktan sonra burslu olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bulunan Northwestern University Kellogg School’da İşletme alanında yüksek lisans yaptı. İlk iş tecrübesini Şikago kentinde bulunan bir danışmanlık firmasında çalışarak elde etti.

1994 yılında Ankara’ya dönen Ali Babacan, aile şirketinin başına geçti. Aynı yıl Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Melih Gökçek’in danışmanlığını yaptı.

1995 yılında Zeynep Babacan ile hayatını birleştirdi. Zeynep Babacan, Hacettepe Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü mezunuydu. Ali ve Zeynep Babacan çiftinin Hilmi Emir, Dilara ve Kerem adlarında üç çocuğu dünyaya geldi.

SİYASETE GİRİŞİ

2001 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi‘nin (AK Parti) kurucu üyesi oldu. Aynı zamanda AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeliğine seçildi. Siyasete girmesinde Abdullah Gül’ün önemli bir etkisi olmuştu. Gül, o günleri “Kız ister gibi babasından istedim” sözleriyle anlatıyordu.

3 Kasım 2002’deki seçimlerde AK Parti’den Ankara Milletvekili seçilerek Meclis’e girdi. 58. ve 59. hükümetlerde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yaptı. Bakanlık koltuğuna oturduğunda, Kemal Derviş tarafından başlatılan programı sürdürüp sürdürmeyeceği merak ediliyordu. Yıllar sonra bu konu hakkında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanacaktı: “Bahsettiğiniz program hükümetimiz kurulmadan önce başlamıştı. O programın iyi unsurlarını aldık ve devam ettirdik. Yanlış gördüğümüz unsurları IMF ve Dünya Bankası ile pazarlık ederek değiştirdik ve kendimiz yeni unsurlar da eklettik. Bunun da en önemli ispatı şu: 2001’deki kuruluş programının ekonomi bölümü ile daha sonraki uygulamalara bakarsanız, orada tam bir örtüşme göreceksiniz. Yani biz henüz IMF ile oturup konuşmadan parti olarak ortaya koyduğumuz politikalar neyse nihayetinde uyguladığımız da aynı oldu.”

Ekonomide önemli bir ilerlemenin görüldüğü bu süreçte Türkiye’nin kredi notu ilk kez yatırım yapılabilir seviyeye çıktı. Ayrıca IMF’ye olan borç kapatıldı. 2008 yılından itibaren IMF ile çalışılmadı.

2007 yılında yapılan seçimlerin ardından Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturdu. 2009 yılında ise Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevini üstlendi. 2012 yılında Time dergisi tarafından dünyanın en etkili 100 isminden biri olarak seçildi.

Mart 2015’te Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ile birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirdiği isimlerden biri oldu. Başçı’nın kendisiyle görüşme talebi olduğu belirten Erdoğan, “Çağırıp konuşacağız tabii. Ama onun bağlı olduğu Sayın Bakan’la bunu konuştuk. Ama bakıyorum ki aynı durumdalar. Şimdi burada bu uyarılar yapıldığı halde artık biraz kendine çeki düzen ver. Ben diyorum ki faiz sebeptir, enflasyon da neticedir. Bu da beniz tezim. Eğer enflasyon düşerse, faizi düşürecekmiş. Bu demek senin yanlış yolda olduğunun alametidir. Bu milletle, girişimciyle, yatırımcıyla dalga geçmenin anlamı yok” ifadelerini kullandı.

2019’DA AK PARTİ’DEN İSTİFA ETTİ

AK Parti’deki üç dönem kuralı nedeniyle 7 Haziran 2015’teki seçimlerde aday olmadı. 1 Kasım 2015’teki seçimlerde aday olarak yeniden milletvekili seçildi. 24 Haziran 2018’deki seçimlerde ise aday olmadı.

2019’un temmuz ayında istifa dilekçesini AK Parti Genel Merkezi’ne sundu. İstifa kararını yazılı açıklamayla duyuran Babacan, “Son yıllarda ise pek çok alanda yapılan uygulamalar ile inandığım ilke, değer ve fikirler arasında derin farklılıklar oluştu” ifadelerini kullandı.

2020’DE DEVA PARTİSİ’Nİ KURDU

2020’nin mart ayında Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi‘ni kurdu. Partisinin siyasi yelpazedeki konumuna ilişkin konuşan Ali Babacan, “Ana akım bir siyasi parti olmayı hedefliyoruz. Ülkemizde farklı toplum kesimlerinin üzerinde ittifak edeceği bir siyasi parti olmayı hedefliyoruz. Bizim yaklaşımımız tamamen böyle. Dar bir toplum kesimine hitap eden, dar bir toplum kesiminden aldığı destekle siyasi yelpazede kendine ortaklar arayan siyasi parti kurmaktansa açıkçası giderim başka bir iş yaparım. Bizim bunlarla kaybedecek vaktimiz yok. Biz, siyasi yelpazenin tam ortasında ve ana akım bir siyasi parti olmayı hedefliyoruz. Bunun da gereği neyse yapacağız” ifadelerini kullandı.